باب: ما
لا يرد من
الهدية.
8. REDDEDİLMEYECEK HEDİYE
حدثنا
أبو معمر:
حدثنا عبد
الوارث: حدثنا
عزرة بن ثابت
الأنصاري قال:
حدثني ثمامة
بن عبد الله
قال:
دخلت
عليه فناولني
طيبا، قال:
كان أنس رضي
الله عنه لا
يرد الطيب،
قال: وزعم أنس:
أن النبي صلى
الله عليه
وسلم كان لا
يرد الطيب.
[-2582-] Sümame b. Abdullah'ın yanına girdim. Bana güzel koku uzattı. Ben
"daha yeni koku sürünmüştüm" dedim. Bunun üzerine "Enes r.a.
güzel kokuyu hiç reddetmezdi" dedi ve Hz. Enes'in "Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem güzel kokuyu hiç reddetmezdi" buyurduğunu nakletti.
AÇIKLAMA: Buhari bu konu başlığı ile Tirmizi'nin
Abdullah b. Ömer'den rivayet ettiği "Üç şey var ki reddedilmez: Yastık,
yağ (güzel koku) ve süt." hadisine işaret etmiş gibidir.
İbn Battal şöyle demiştir: Hz. Nebi (s.a.v.) daima meleklerle
karşılaştığı için güzel ko kuyu reddetmezdi. Aynı sebeple sarımsak vb. kötü
kokan yiyeceklerden de uzak dururdu.
Ben derim ki: Bu, gerçekten bu sebepten kaynaklanmış olsaydı Hz.
Nebi'in hususiyetlerinden (ona özel davranışlardan) olurdu. Halbuki böyle
değildir. Çünkü Hz. Enes bu davranışında Hz. Nebi'e uymuştur. Ebu Davud ve Nesai'nin
rivayet ettikleri sahih bir hadiste güzel kokuyu reddetme yasağı ile birlikte
bunun hikmeti de açıklanmıştır: Hz. Nebi (s.a.v.) "Kendisine güzel koku
teklif edilen kişi onu reddetmesin. Çünkü güzel kokunun taşınması güzel;
yaydığı koku da hoştur" buyurmuştur. Bu hadisi Müslim de aynı rivayet
zinciri ile nakletmiştir. Ancak o hadiste "yaydığı koku da hoştur"
ifadesi yerinde "yaydığı koku reyhandır" ifadesi yer almaktadır.
باب: من
رأى الهبة
الغائبة
جائزة.
9. KAYIP (HENÜZ ELE GEÇMEMİŞ) BİR MALI HİBE ETMENİN CAİZ OLDUĞUNU
SAVUNANLAR
حدثنا
سعيد بن أبي
مريم: حدثنا
الليث قال:
حدثني عقيل،
عن ابن شهاب
قال: ذكر عروة:
أن المسور بن
مخرمة رضي
الله عنهما
ومروان
أخبراه: أن
النبي صلى
الله عليه
وسلم حين جاءه
وفد هوازن،
قام في الناس، فأثنى
على الله بما
هو أهله، ثم
قال: (أما بعد، فإن
إخوانكم
جاؤونا تائبين،
وإني رأيت أن
أرد إليهم
سبيهم، فمن أحب
منكم أن يطيب
ذلك فليفعل،
ومن أحب أن
يكون على حظه
حتى نعطيه
إياه من أول
ما يفيء الله
علينا).فقال
الناس: طيبنا
لك.
[-2583 - 2584-] Urve, Misver b. Mahrame ile Mervan'ın kendisine
şöyle haber verdiklerini nakletmiştir: Hevazin heyeti Hz. Nebi'in huzuruna
gelmişlerdi. Hz. Nebi insanlar içinde ayağa kalktı, Allah'a layık olduğu
biçimde hamdetti. Sonra: "Konuya gelelim. Kardeşleriniz tövbe etmiş ve
bize gelmişler; ben esirlerini kendilerine geri vermeyi uygun görüyorum.
Hakkından vazgeçecek kimler varsa bunu yapsın. Hakkını almak isteyenlerin
hakkını ise ilk ganimetlerden verelim" buyurdu. Bunun üzerine insanlar:
"Biz hakkımızdan vazgeçiyoruz" dediler.
AÇIKLAMA: Bu hadis Kitabu’l-İtk de geçmişti. İbn Battal
şöyle demiştir: Bu hadis, devlet başkanının, kamu yararını ve (iki topluluk
arasında) yakınlaşmayı gözeterek insanların malları üzerindeki mülkiyet
haklarını kaldırabileceğini göstermektedir.
Ancak İbnü'l-Müneyyir bu görüşü şöyle eleştirmiştir: İbn
Battal'ın söylediği doğru değildir. Çünkü Hz. Nebi s.a.v. bunu, mal
sahiplerinin rızasını aldıktan sonra yapmıştır.